Reklam metinlerinde (“kreatifler” buna “badi kopi” demeyi pek sever) ve görsellerde cinsel çağrışımlara asfalt döşeyen yemler kullanmak her daim geçer akçedir. Antipatik de gelse, ucuz bir yöntem olarak da görülse “iyi niyet”leri zorlayan bu tür tuzakları kullanmaktan geri duramaz bazı “kreatifler”.
Bu yerel ilanda da, pek çok reklamda gördüğümüz “uzunluk” esprisine bel bağlamış reklamcılarımız. Kolay, zahmetsiz bir yol. Cinsiyetçi yanı baskın. Aklını belden aşağısıyla bozmuş halkımızın Haydar Dümen ağabeyi yıllardır yazıp çiziyor oysa! Önemli olan uzunluğu değil, işlevidir.
Ha, benimki “en uzun” demiştim hani. Benimki epey uzundur. Hem de kalın. Kalemim canıııım! Boyu 34 cm, kalınlığı da 3 cm! Metin Aroyo biraderim bu “uzunluk” değinmemi çok iyi hatırlayacaktır. Tabii bu yazıyı okursa… Onun bu yazıyı okuması ise benim Stephen King’in 22/11/63 romanına “redaksiyon” hizmeti vermem kadar uzak bir ihtimal.
Hayat işte! Kalemimi masamdan izinsiz alan birine hitaben yazıp şirket içine gönderdiğim mesajın, yıllar sonra “sosyal medya”nın en cevval üyesine (ben değilim, “blog”) malzeme olacağını öngörebilir miydi acaba “cep çapkını” Metin kardeşimiz? Zannetmem.
Yazalım: “Herşey” değil, her şey! “Yumuşatici” ise uzunluk kurbanı!
Yorum bırakın