Tını

yenihaber_yhArama motorlarına “burcu esmersoy bacak”, “burcu esmersoy frikik” gibi terimler (!) yazan ekran abazanlarının adedinde büyük bir artış gözlüyordum son günlerde. Meğer Star adlı popüler kültür fabrikasında, transseksüel bir şarkıcının yanı sıra karavanına doldurduğu Baltık ülkerinden kızlarla gezip tozan başka bir şarkıcı ile eski bir mankenin de jüri (!) üyesi olduğu “Popstar 2013” adı verilen kumpanyanın  sunuculuğunu “sarışın kadın” hastası errrkek milletinin pek bi’ bayıldığı ama yapmaması gereken en son işin spikerlik olduğunu düşündüğüm bizim Burcu Esmersoy yapıyormuş. Yandık!  Yeteri kadar dünyalığının olduğunu düşünüyorum “Ooran Baba”. Ne işin var bu kumpanyada?

Oysa yazının başlığını “Tını” koymuştum. Turgut Uyar’ın sevgili eşi, öykücülüğüyle ve çevirmenliğiyle de bilinen Tomris Uyar’ın İstanbul dergisinin Temmuz 1994 nüshasındaki bir sözünü paylaşmak, tarihe not düşmek istemiştim, Burcu Hanım’ın bacaklarıyla avunmak, ruhlarındaki delikleri  “frikik” görüntüleriyle yamamak için klavyeye abanan kromozomdaşlarım.

“Bir dil ne zaman kirlenir? Bence, yalnızca bir iletişim aracı sayıldığında, solunan bir dünya olduğu gözden kaçırıldığında; özellikle de tınısı ecnebileştiğinde. Peki Türkçenin alabileceği hiçbir öç yok mu bu durumda? Aldı bile. Çevremiz, beden diliyle anlaşabilen ama aşksızlık sancısı çeken insanlarla dolup taşıyor.”


Yorum bırakın