Abasıdır kırk yerinden yamalı
Derviş zira ki kalbinden yaralı
Baba Yokluk
Gazetelerin internet üzerinde en çok rağbet gören köşelerinin başını, söz konusu gazetelerin bu kısmından sorumlu olan ilgililerinin ilginç olduklarını düşünüp sitelerine koydukları videoların yer aldığı galeriler çekiyor. Sosyal medya teranesinde de herkes meşrebine göre beğendiği bir videoyu sağa sola gönderip duruyor. Maksat paylaşım olsun!
Şu âhir ömrümde Facebook’un Türkçe Bilgisi sayfasında yaklaşık bir buçuk yıldır klavye oynatıyorum, doğru dürüst Türkçe kullanımına zerre katkı sağlayabilmek (“adına” değil) için. Farkında değilseniz, haber vermiş olayım: İlkolkul 6. sınıf öğrencilerinin sahip olduğu temel Türkçe bilgisine kıyısından köşesinden teğet geçmemişler gazetecilik yapıyor bu memlekette! Sami Hazinses’in o mahzun gözleri kadar hazin bir vakıa.
Hürriyet WEB’de “duygusal” tonu katmerli bir videonun başlığını görünce insanın siniri adamakıllı bozuluyor. Haydi, hayatınızda hiç mi hiç “şefkat” kelimesini yazıda kullanmadınız diyelim. İyi de rahmetli Ferdi Özbeğen’in Kandil şarkısını da mı duymadınız bre cahil sürüsü! Sözler de “Paşa” unvanlı Zeki Müren’den.
Ne diyordu? “Vefa uzaklarda kalan bir his/Dost eski şarkılardan bir iz/Şefkatse bardaki sarışın kız”
Meraklısına: Sıla’nın Vur Kadehi Ustam adlı şarkısını dinliyordum bu yazıyı klavyeye düşürürken. Ne tevafuk ama! “İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze/Bundandır böyle dibe vuruşumuz”
“Pour qu’une chose devienne intéressante, il suffit de la regarder assez longtemps.”
Arama motorlarına “seks pornası” veya “sipikerler pornası” yazıp da Kırık Potkal’a düşen, eli apış arasında tur atan güruh için ülke içindeki telefon kodlarının “0”sız yazılması bir şey ifade etmeyebilir. Etmesin.
Son aylarda yeni bir “moda” çıktı. Şehir içi veya şehir dışı telefon kodlarını yazarken “0” yazılmıyor artık. Şöyle: (216) 111 22 33 gibi. Daha bir modern mi, elit mi olunuyor, orasını bilemeyeceğim. Galiba yeni bir “efsane” daha doğuyor, şu meşhur “şapka kalktı” efsanesinden sonra.
Ülke içi şebekeler arası arama çıkış kodu “0” (sıfır) olarak belirlenmiştir. Halep oradaysa arşın da elinizin altında! Sıfırı (“0”) kullanmadan Avrupa yakasından Anadolu yakasını bir aramaya çalışın da neler oluyor, kendi kulaklarınızla bir duyun bakalım!
Bu dünyada iki türlü insan var; Baba Zula’yı dinleyenler ve dinlemeyenler…
Görkem Yeltan’ın fıkır fıkır, sempatik, işveli, rengârenk sesiyle daha da güzelleşen “Pırasa”yı -takriben 22 dakikalık- Söğütlüçeşme-Mecidiyeköy metrobüs hattında “repeat” fonksiyonuyla dinlediğinizde, “bu dünyada iki türlü insan” var diye diye mırıldanır bir halde bulabilirsiniz kendinizi. “Özgür Ruh” ile “Bir Sana Bir de Bana”yı bu sabah ziyafetine ekleyin, görün bakın neler olacak! Çağla Köseoğulları’nın “Zaniye Oyun Havası”ndaki iç gıcıklayıcı “vokal”inin de altı çizilmeli.
Bu dünyada iki türlü insan var; Baba Zula’yı sevenler ve sevmeyenler… Bu dünyada iki türlü insan var; Last night the moon came dropping its clothes in the street’i bilenler ve bilmeyenler… Pırasa!