Ders: Thurkche

KP_Kabak SakızT.C. Merkez Bankası’nın bir yetkilisinin görüş beyan edip peşine takılanların da “TL 100” yazdırtmaya çalıştığı bir memlekette “SOĞAN KURU FİLE” yazılmasını yadırgamalı mıyız, yadırgamamalı mıyız? Yoksa Kadırgalı Seda ablamızın sarıya boyanmış saçlarından ben mi mes’ulüm gülüm, söyle bana? Ben mi sulüm me?

Marketimiz, hem de “süper” marketimiz anlı şanlı MİGROS! Koordinat isteyenler için: Kadıköy Çarşı Mağazası.  “HAVUÇ PAKET” yazan kafanın  içinden neler geçiyordu acaba? “KABAK SAKIZ” yazabilen kafa, “sakız kabağı” yemiş midir acaba hiç? Siz hiç “PORTAKAL FİNİKE” yediniz mi?

Türkçenin getirildiği nokta bu işte: SOĞAN KURU FİLE! Nöbetçi eczane ararken “Eczane Draje” veya “Eczane Pastil” gibi tabelalar görmüş olmalısınız. “Draje Eczanesi”, “Pastil Eczanesi” yazmak nedense pek havalı gelmiyor eczacılar için. Bu meslek grubuyla sınırlı değil elbette doğru dürüst Türkçe kullanımını es geçenler. Sokak arasındaki nalburdan tutun da “cadde”de kepenk açan esnafa varana dek herkeste bir Türkçeye burun kıvırma, bir soğukluk hüküm sürüyor. Türkçe bu topraklardan her gün ve her dakika sürülüyor. Gündemde 100 madde varsa, 99. sıraya bile yerleşemiyor Türkçe ve onu tepelemeye ant içmiş kiralık kalemler… Sıfatlar, iyelik ekleri, tamlamalar… Allah rahmet eylesin. Antrparantez, “eğlesin” yazanları da gördü bu miyop gözler.

Hayatımda iki veya üç kez kullanmışımdır, ne de olsa “müştem” değilim. Neyi kullandığımı merak ettiniz değil mi? Aylar önce adını, soyadını verme cesareti gösteremeyen bir “müştem” bana hücum etmişti bu platformdan. Ne yapayım, “şaka gibi” kalıbını hep “müştem” kardeşlerimden işittim. İçimde bir kötülük yoktu oysa. İnanmakta zorlanacaksınız ama “aynen” kalıbını da kullanmam, kullandığımı duyan da olmamıştır. Her neyse, ancak bu büyük rezilliğe bahsini ettiğim iki kalıp cuk oturuyor: Şaka gibi, aynen!


Yorum bırakın