Tam 10.17’de gelmiş. Ne geliş ama! Hâlâ ekranımda açık duruyor. “muji@directmarketingturkey.com”dan gelen e-postanın “Konu” kısmında “MUJI ile Düzenli Çalışma Alanları Yaratın!” yazıyor. Bencileyin “düzen” hususunda az buçuk takıntılı olan birine bu yapılmazdı; yaptılar!
muji.com.tr’ye tıkladım. Kırtasiye, ofis mofis derken web sitesinin ta altında “Bilstore” çıkmasın mı karşıma! Çıksın tabii. Haydi, ona da tıkladım. Açıldı mı? Bir açıldı pir açıldı ve… “Erkek” sekmesine tıkladım. Bil’s’in beyaz gömleklerini bilen bilir. Bülent Erkmen’in bu gömleklerdeki katkısını da bilir mi? “Bil’s markası tasarımcı Bülent Erkmen ile birlikte ‘Beyaz Gömlek Kültürü’ konseptinde oluşturulmuştur. Yalnızca beyaz gömlekten oluşturulan koleksiyon ve sınırlı sayıda üretilen gömlekleri açık, net ve sadeliği ön gören tasarım kimliğiyle oluşturuluyor. Parçaların değil, bütünün fark edileceği bir tasarım anlayışını özümseyen Bil’s için her sezon belirlenen tema çerçevesinde seçilen moda tasarımcıları, sanatçılar, endüstriyel tasarımcılar veya mimarlar hayallerindeki Bil’s gömleği tasarlıyor.
Bülent Erkmen ismi hemen hemen bütün grafik sanatçılarında “amblem, afiş, broşür, pul tasarımı, kitap kapağı, üç boyutlu tasarım, dergi-kitap-ansiklopedi ve gazete tasarımı” gibi sözcükleri çağrıştırır. Bende yarattığı çağrışım ise İstanbul Müzik Festivali afişleridir. Bülent Erkmen’den Celal Üster’e, Celal Üster’den Akın Nalça’ya… Ve TİP’in başkanı Mehmet Ali Aybar’ın “cemiyet hayatı”nın önemli aktörlerinden olan kızı Güllü Aybar’a… Tıpkı Arif’in Manchester’a attığı golü ararken türkücü Songül Karlı’nın “frikik”lerine yolu çıkanlar gibi, ben de Güllü Aybar’ın gönül ilişkilerine doğru uzanıverdim. Akın Bey’le mutlu pozlar vermişler. Bir vakitlerin “çocuk yıldızı” Menderes Utku, Murat Evliyaoğlu (Naumoski’li Efes enfesti!) duraklarından sonra yaşına uygunmuş Akın Bey. Böyle yazmış magazin gazetecileri. Akın Nalça da giyimine özen gösteriyor besbelli. “Janti” bir mimar. Bu arada, “magazin-mahzen” bağlantısına da dikkatinizi çekerim. Her neyse, mes’ud olsunlar hâlâ birliktelerse.
Akın Nalça Modular Spaces; tasarıma, mimariye meraklı yazar-çizer grubunun iştahını kabartacak yayınlarla ortalığı şenlendiriyor. Terminal Design’a dikkat! Tasarımın Özüsözü‘nü tavsiye ederim. Asıl dikkatimi çeken ise Alev Erkmen’in Mimarlık ve Hafıza adlı kitabı oldu. Kitabın kapak tasarımının çok şık olduğunu söylememe gerek yok! Konutu ve Modernleşmeyi Metropolden Okumak adlı kitap ise kapak tasarımıyla tam bir Bülent Erkmen klasiği olmuş. Tasarımcıların, özellikle kitap kapağı tasarlayanların görmesi gereken bir “iş” bu. Kitap Nesnesi Nesne Olarak Kitap da görmezden gelinemeyecek bir eser. Listemde hepsi. Sizin de listenizde olmasında fayda var. Yazmanın tam da yeridir: Kimileri de “estetik ve sanatsal değerler”den anlamadığımı yazmıştı bağıra çağıra bir vakitler. Sanki hayatımızda hiç şiir kitabı görmedik! En azından kitabın “İçindekiler” sayfasına numara basılmayacağını bilecek kadar “estetik ve sanatsal değerler”den anlarım.
“Art”ların sırt veya omuz çantalarının demirbaş eserleridir muhakkak isimlerini andığım kitaplar. Günümüzün mimari dokusundaki çürüme kültüre, müziğe, sanata da yansımış durumda. Mimarimiz kadardır müziğimiz, siyasetimiz, sporumuz ve Türkçemiz… Bunu görmek için ne Fransa’ya ne de İspanya’ya gitmeye gerek var. Sokak ağzıyla söyleyelim: Mal meydanda. Of Muji, amma dert açtın başıma! Düzenli çalışma alanları yaratmaya meylediverdim, sen gelip açtın çağrışım pencerelerini ve beni hasta ettin.
Yorum bırakın