Reklam meklam: De baaa!

Hani, nasıl deniyor İngilizcede? Aaaam… Oh, shit! Sosyal medya adı verilen kanallarda “banner” mennır ayağıyla yırtık dondan fırlar gibi çıkıyor ya bu tip reklamlar… Siz bakmayın, anlı şanlı pek çok firma da -de/-da eklerini kullanmaktan âcizdir. Türkçe Bilgisi ile Kırık Potkal burada! Halep nerede? Efenim? Yahu, Aytunç Altındal’a n’oldu sahi? Pelin Çift’in cebi de yok ki, bi’ arayıp halini sorabilsek! Öteki Gündem pek yavan Aytunç Altındal ve onun sempatik “efenim”leri olmayınca.

Safran da_KP

Derrida’yı, Lacan’ı ve Merleau-Ponty’yi Cin Ali serisini okurmuş gibi hatmetmek nasıl olurdu, bi’ düşünsenize! Göbek atar adam yahu! Hah işte, bu fakir onca mürekkep yalamış “iletişim” mezununa bir amme hizmeti yapıp hayır dualarının yanı sıra beddualarını da… Göze aldık bir kere, başkasını sevemem, deli diyorlar bana, desinler değişemem! Özdemir Erdoğan’ın “müzikal stand-up” yapmasını çok isterdim. Her neyse.

Artık -de/-da eki başınızın belası olmayacak! Sevabına, parasız pulsuz (araya virgül mirgül koymayacaksınız, ikilemelerde virgül kullanılmaz da) şıp diye öğreneceksiniz. Başlıyoruz! Ekrana yaklaşın iyice… Tamamdır. Efenim, “dahi” (“dâhi” ise Einstein’dır) anlamındaki “de” ile “bulunma durumu” anlamındaki “de” ekini ayırmak, saçımızı ortadan ikiye ayırmak kadar basit değil elbette. Ancak biraz sonra vereceğim tüyo işinizi epey kolaylaştıracak. Şöyle: Bir cümleden “de”yi ve tabii “da”yı çıkarıp bir kenara koyun. O cümlenin anlamı bozuldu mu? Efenim? Hadise tamamdır. O vakit BİTİŞİK yazıyorsunuz. Anlamda bir bozulma olmuyorsa (anlam bir parça değişebilir) o vakit de AYRI yazıyorsunuz.

Örnek her zaman iyidir. Başlıyoruz: Yerçekimli Karanfil bende kalmış. Çıkaralım “de”yi ve bakalım: Yerçekimli Karanfil ben kalmış. Salvador Dali yazsa ancak böyle yazardı! Devam: Romantik Muamma da sende kalmış. Anlaşılmayan bir şey kalmadığını ümit ediyorum.

Memnuniyetiniz içinizde kalsın; şikâyetlerinizi, eleştirilerinizi, küfürlerinizi Kırık Potkal’dan esirgemeyiniz.


Yorum bırakın