Monthly Archives: Kasım 2013
Bi’ susun be!
Ben de çocuktum, annem çocukken… Sık sık duyardım, sürahinin başrolü üstlendiği sofralarda eksik olmayan “atasözü”nü: Söz büyüğün, su küçüğün. Pek bir anlam veremezdim bu söze, ataların söylendiği dile getirilse de… Söz ne, su ne?! Çocukların susuzluğa dayanamayacakları düşünülmüştü muhtemelen. Çocuklar hem şeker yiyebilmeli hem su içebilmeliydi belki.
Kazın ayağı yaralıydı oysa. Kazıdıkça galatların en meşhuru gösteriyordu çehresini. “Su küçüğün, sofra büyüğün” de diyorlardı. Söze büyükler başlardı, sofrada da çocuklar öncelikle büyüklerin yemek yemeye başlamasını beklemeliydi. Demokrat atlar sürüsünün altında ezilip duran çocuklar…
Oysa bu sözün aslı şuydu, bir harf ekiyle: Söz büyüğün, sus küçüğün. Büyüklerde “söz” yıllardır. “Sus”uyor küçükler. Yaygın yanlış oluyor “atasözü” ve pazarlanıyor alacalı bulacalı…
Karınızı paylaşır mısınız?
Karlı bir yatırıma güven olmaz; eriyebilir.
Başlıktaki soruya bozulacağınıza, “inceltme/düzeltme” imi kullanın.
Twitter kullanıcılarına kıyak üstüne kıyak – 3
Sûrette nazar eyler isen sen ile ben var
Ammâ ki hakikatte ne sen var u ne ben var
Lâedri
Twitter kullanıcılarına kıyak üstüne kıyak – 2
Gittin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
Neşâtî
Aman aman!
Sosyal medyada video paylaşanlar arasında “komşu”ya olan ilgi aşikârdır. Ve o video paylaşımlarının “olmazsa olmaz” ismi ise Hariklia Rupaka’dır; yani o çok bilinen ismiyle Haris Alexiou!
Yeni Türkü, bestekâr Manos Loizos’u öyle bir tanıttı ki bizlere… Yıllar geçse de kalbimizde açtığı oyuklar hâlâ çok taze. “Ola Se Thimizoun”u Murathan Mungan’ın sözleriyle az mı mırıldandık! Dedik ki, “Olmasa Mektubun”… Yerine göre gırtlağımızı yırtarcasına haykırdık! Ağlamak yok, hayatı tiye alıyoruz artık. Tİ= Tartışma, İnatlaşma. Hayatla tabii.
Harula’nın adamı rakı bardaklarına sürükleyen sesini anlatacak değilim. O “komşu”nun da, müziğe âşık olanların da bi’ tanecik ablası… Severiz kendilerini. “Mia Pista Apo Fosforo”yu ise bendeniz ayrı bir severim! “Minik Serçe” bu şarkıyı “Her Şeyi Yak” olarak yazdı. Orijinali de, uyarlaması da öldürücü. Ölürüz icabında!
Harula’yı sevdiğim gibi, metrobüs yolculuğumu katlanır hale getiren bir “komşu”m da Eleftheria Arvanitaki’dir. Klişe olacak ama hararetle tavsiye ediyorum kendilerini. Bu yazının çerçevesini çizen şarkı ise “Tha Spasso Koupes”. İngilizcesi “I’ll Break Glasses”.
Sürpriz şurada: Eleftheria’ya eşlik eden isim bizim Harula! Eşlikten ziyade ufak ufak omuz veriyor fıkırdak şarkıya “aman aman”larıyla… Yanlış okumadınız, Türkçe “aman aman”!
Evinizde deneyebilirsiniz. “Aman aman” pek yaman!
Ben güzele güzel demem Venezüella’dan çıkmazsa!
Süavi Süalp-İsmail Gülgeç ikilisinin “Gündüz İnsan Gece Hırt” adlı bir çizgi roman serisi vardı. 1978-1981 arasında Milliyet’te yayımlanırdı. Gündüz normal bir vatandaşken, geceleri TV ekranı karşısında “hırt”laşan kadın avcılarını, “capture” uzmanlarını andım dün, bu çizgi romandan yola çıkarak. Dün onların bayramıydı da!
Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen 2013 Kâinat Güzellik Yarışması’nda ipi göğüsleyen güzel âdet olduğu üzere yine Venezüella’dandı: Gabriela Isler. Şu hayretine bakınız güzelimizin. Niye bu kadar şaşırmış, anlamak mümkün değil.
Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, bu birinciliğin “zafer” olduğunu belirtmiş. Yedinci kez “Kâinat Güzeli” çıkaran Venezüella’nın güzellik kraliçesi yetiştirme kamplarını düşününce bu “zafer” pek de şaşırtıcı değil esasında. Gabriela’nın bu hayretini pek artistik buldum doğrusu! Ağzının istihap kapasitesini, kozmetik dişlerini göstermesi gerekir neticeler açıklandıktan sonra. Âdettendir bu da. Dünya medyası bu tür “reaction” hallerini pek sever.
Müteveffa Hugo Chavez, “Bu yarışmalar emperyalist ve oligarşik güçlerin ürünü” demişti ama kaç para! Kaç Para Kaç!
Şimdi de rakamlar: Venezüella’da 2012 yılında 256.000 estetik ameliyat yapılmış. 5 Mart 2013’te vefat eden H. Chavez’in ülkesinde yılda 45.000 kişi “liposuction” yaptırıyormuş! Buna 40.000 “botox”u da ekleyin. 30.000 kadının da güzellik amaçlı meme estetiği operasyonunu katın bu rakama…
Eh yani Gabriela, bir de açmışsın ağzını bir aslan yavrusunu kapacak kadar! Bize de mi lolo?




