Monthly Archives: Ağustos 2014

N/A


N/A


Zor iş

“İnsanın zayıflığına, gücün fizyolojisine, ilişkilerin kırılganlığına, bağlantıların tutarsızlığına, paranın engin gücüne ve vahşetine bakmak.”

Roberto Saviano


Dijital reklamcılığın “yeni” dili!

Voden

Hey yavrum hey! “Gud pipıl meyking gud tinks” ha, ahbap? Veri guud! Hatta soo guud! Demek “brief”, “mail” Türkçeleşti ha? Bu kelimelere apostrof koymayan matrak kafalar, “fyi” ve “tşk”yi apostrofla ayırma hassasiyeti göstermişler. Haklarını teslim edeyim, “selfie”de ve “post”ta yanlışları yok çılgın gençlerin, bravo!

İşlerini “finalize” ederken o her halta bir süs gibi kondurulan, matah bir şey zannedilen “&” işareti ise beni benden aldı taa Volendam’a kadar savurdu. Unutmadan yazayım, bu da Marketing Türkiye’nin son sayısından.

 


Manifesto’nun manifestosuna ek

Manifesto

TDK’nin web sitesini sık sık ziyaret eder, reklam metnimizde kullandığımız her kelimenin sağlamasını yaparız. Ne de olsa reklam sektörünün en çok takip edilen yayın organı Marketing Türkiye’ye reklam veriyoruz tam sayfa, boru değil! Bir dahaki sefere “önyargı” ve “her şey” yazacağımızı beyan eder, TDK’nin yazım kılavuzunu masalarımızdan eksik etmeyeceğimizi cümle âleme duyururuz.

 


N/A


YHT İstanbul’da, virgül nerede gari?

YHT

Muasır medeniyet seviyesine çıkmışız da benim haberim yok zannederim. Gelişmiş Evropa memleketleriyle olan göbek bağımızın bir sembolü ossun diyerekten, TCMB Başkanı yepyeni TL simgesini rakamların soluna kondurtuvediydi ya hani! Abariiiiiiii! Virgül de ne neymiş gari! Türkçe dinilen bu dilde, ondalık kesürleri ayırıviimek içün virgül neyin mi kullanılır heç? Hadin gidin gari! Gari de gari, hop gari!

Özel televizyonların birinde, “prime time” adı verilen saat diliminde bir diziye tesadüf ettim. Berbat oyunculuklarıyla, düpedüz kötü senaryosuyla, tebessüm ettirmekten uzak ucuz esprileriyle (!) şiveli konuşmaya çalışan bir demet genç kız ve erkek… Düşündüm de… Turkcell, hedef müşteri kitlesini önceleri A olarak belirlemiş ve bu istikamette iletişim çalışmalarıyla ilerlerken, iyiden iyiye C ve D seviyesine inerek bol keseden “gari”lere bel bağladı. Patates cipsleri, soğuk ve sıcak çaylar… Çaya çorbaya, diziye, reklama… Bol bol koyup gidin gari, “gari”leri! Uysa da, uymasa da… Gari de gari, of gari!