“Ömrünün yıllarla ölçülen süresi ‘kaç ortalı’ olursa olsun, yaşamı boyunca kendine çizdiği yol haritasını izleyerek bıkmadan usanmadan ders çalışan, elinden kolundan, kucağından defter, kitap, kalem eksik olmayan ‘bir çocuğun’ anılarını yazdığı kitaba Harita Metod Defteri adının yakışacağını düşündüm. Umarım okunması, yaşanmasından daha güzel bir hayatın kitabı olmuştur.”
Murathan Mungan’ındı bu sözler. Kitabına “Harita Metod Defteri” adını koyarak kitabevi çalışanlarını epey zorlayacağa benziyor. Yıllar önce Turan Dursun’un “Din Bu” serisini siyer kitapları arasında görmüştüm de! Bu kitabı da ilkokul kitapları rafında görürseniz sakın şaşırmayın.
Fransızca yazımını (méthode) tercih ettiği anlaşılıyor, Murathan Bey’in. TDK, Dil Derneği ve Nişanyan’da bu sözcüğün yalın hali “metot”, ek aldığında “metodu/metoda” olarak yazılıyor. Koskoca Murathan Mungan’ın, bu kelimenin nasıl yazılacağını bilmediğini söyleme şaşkınlığında değilim; fakat yazarın “kişisel tasarrufu” işte tam da bu noktada devreye giriyor. Tıpkı “yazarkasa” ile “yazar kasa” arasındaki bilek güreşi gibi. Unutmadan yazayım: “Yazar kasa” kelimesini her gördüğümde aklıma düşen birkaç isim var: Elif Şafak, Orhan Pamuk, Ayşe Kulin.
Yorum bırakın