Sevgili merhametsizler, en sonunda beni de magazinlere attınız ya, helal olsun hepinize! Kestirmeden giriyorum: Erkeği daima kadın seçer. Erkeklerin büyük yanılgısıdır; ben şöyle tavladım hatunu, karizmama bitti ya, nefesimi yüzünde hissedince eridi gitti namussuzum vb. gülünç böbürlenmeler.
Bir ara Özgür Mumcu’yla beraberdi diye okumuştum Haydar Dümen’in metaforlar şahikası cevaplarıyla meşhur ceridede. Özgür Mumcu, Sıla’ya çok yakışıyordu. Öğrendim ki ayrılmışlar.
Rahmetli anneannem, tipini beğenmediği, ince yapılı, kaytan bıyıklı erkeklerin tamamına aynı yaftayı yapıştırırdı: Kılkuyruk! Ahmet Kural’ı tanımam etmem, filmlerindeki tiplemesinden hiç hazzetmem, hele hele “yipi kiridi” telaffuzuyla antipatiklik katsayısını iyice tavana dayadığı da bir gerçek nazarımda. Ve bu bey, “kadın gibi kadın” dediğim Sıla’nın “erkek arkadaşı” olarak boy gösteriyor şimdilerde.
Adriana, “kişisel gelişimci” çocukta aşkı bulur… Sıla, demir leblebi sözleriyle aşk-hayat-ilişkiler üzerine döktürürken Ahmet’e tutulur… Hayat çok tuhaf sahiden değil mi? Hatırlayın, “huuaaççç bi’ koka kola” reklamında Özcan Deniz-Sıla tezatıyla dumur olmamış mıydı pek çok kişi? Sıla-Ahmet beraberliği de bende “huuaaççç” etkisi yaptı. Tabii ki “Allah mes’ud etsin”!


