İstanbul’u esir alan eşek geberten sıcaklarında nefes almaya çalışıyordum dün gece vantilatörler eşliğinde. Kara Şövalye Yükseliyor ile Zor Ölüm 4 arasında mekik dokurken The Beatles’ın Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band albümüne göz kırpan ismiyle İbrahim Sadri’nin “müzikli şiir” programı, Kırık Kalpler Kulübü’ne denk geldim. Reklamlar bitene dek… Ve bu beyin, İlhan Berk ile Nâzım Hikmet Ran’ı karıştırdığını görünce kaçarcasına Batman’ın şefkatli kollarına attım kendimi, öyle böyle değil yani!
TRT’de şarkılı türkülü, “hisli duygular”lı falan “şiir” programı sunacaksın, aşka gelip şarkı formunda seslendirilen şiirlerin şairlerini yine o deriiiin, titremeli tonlamanla şiirsever kitlene haykıracaksın, solistine bir ton yukarıdan falan diyerek talimatlar vereceksin, “Seviyorum seni, ekmeği tuza banıp yer gibi/Geceleyin ateşler içinde uyanarak/Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi” mısralarını gençliğimizde ezbere okuğumuz şiirin şairini “KJ” “İlhan Berk” diye yazacak ve sen bunu bilmeyeceksin, tabii bilmeyebilirsin de önündeki kâğıttan okuduğun mısraları Bob Ross edasıyla resmederken aşka gelip İLHAN BERK diye bağırmanı ateistler nasıl izah edecek peki?
Ali Ece’nin dediği gibi: İşini iyi yapacaksın. Robert Lewandowski’ye Almanya millî takım forması giydirmeyeceksin hacı!

Yorum bırakın