Bir ibret vesîkası: Emeğe saygı, vefa, MediaCat, “şair reklamcılar”, vefasız reklamcılar vs.

Noktasına virgülüne dokunmadan:

“Sevgili Adnan Bey,

İste reklamcı böyle olur.

Böyle yazar.

Ama ben yayincilik da yaptim erken zamanlarımda. O zaman rafta kitap nasil durur onu öğrendim.

Nasil dikkat çeker?

Gürkal Agabey, her zaman bana birakmisti secimleri. Kitap adları dahil.

Seviili Sina da  yorumlarını gecerse sevinirim. Ki, yapar.

Sizler olmasaydiniz bu kitap olmazdi.

O karar cok seveni vardi ki Gürkal Agabey’in, herkes talip olmustu düzeltilere ve ben simdi geriye baktigimda nasil dogru bir secim yaptigimi biliyorum. Bu da, bu kitabın kimyası.

Sevgili kadim dostum Sina ve siz.

Yetersiniz. Yettiniz. Haylaz Sen Hıdır Sina, Hızır A,S. Sina, Ve Hitam’ında ben. Hepimiz.

Tesekkürler.

Oguzhan”

4 Eylül 2010, 00.35’te posta kutuma düşen bu e-postaya cevaben ben de bütün coşkumla, lunaparkta nereye koşturacağını bilemeyen bir çocuk saflığıyla şöyle yazmıştım:

Sayın Oğuzhan Akay,

Yazdıklarınız karşısında mahcup oldum. Kıvanç duydum. Memnun oldum. Klişe bir söz belki ama e-postanızı okurken ve bitirdiğimde tüylerim diken dikendi. Eksik olmayın, sağ olun. Sizden bu kabil sözleri okumak paha biçilemez bir ödül benim için. Gürkal Bey’e ve onun yarıda kalan çalışmasına layık olabildiysem ne mutlu bana!

Oğuzhan Bey, 3 Eylül akşamı Sina Bey beni aradı. SD’nin kapaklarına dair düşüncelerini iletilmek için sizi aradığını, ancak ulaşamadığını söyledi. Tercihinin “0.jpg 430K” olduğunu belirtti. “Reklamcı Şairler Şair Reklamcılar” alt başlığının da, “Sözcüklerle Dansedenler”in tam altına yerleştirilmesinin doğru olacağını söyledi.

Sizden Yüksel Gürsel’in doğum-ölüm tarihleri de geldiğinde, 13-17 Eylül haftası baskıya girilir diye umuyorum.

Sizin ve Sina Bey’in şiirlerini okurdum, kitaplarınızı satın alırdım. Hayata şiirle bakar, hayatı ve insanlığı şiirle kavramaya çalışırdım. Ve şimdi sizin gibi değerli insanlarla, kendisini tanımaktan sonsuz mutluluk duyduğum ama çok çabuk yitirdiğim Gürkal Bey’in çalışmasını gün yüzüne çıkarmak için ortak bir çabanın içinde bulunuyorum. Benim için ne büyük şans, ne büyük gurur… Bütün kalbimle teşekkür ederim.

Saygılarımla,

Adnan Algın

Bu yazışmalara şahit olduktan sonra üstteki “tanıtım videosu”nu bir kez daha seyredin. Seyredin ki neler hissettiğimi az çok tahmin etmeye çalışın lütfen.


Yorum bırakın