Koca Râgıb Paşa’nın “Şecâat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler” sözünü, Campaign adlı derginin 7. yıl özel sayısına bu ilanı veren Mc Cann çalışanları duymuş mudur acaba?
Pek matahmış gibi “Oriented content üretmek must değildi” diye yazmaya utanmayanların bu “melez” dile olan tepkimi anlamaları elbette mümkün değil. Beklemiyorum da… Eski kafalı olmayı, kalın kafalı olmaya tercih ederim elbette.
Ben bir “carousel” bilirim o da Anouar Brahem diye bilinen Enver İbrahim Bey’in “Leila au pays du carrousel“idir!
“Influencer’ların hayatımızda hiçbir influence’ı yoktu.” Aman da aman, ne yaratıcı! Çok etkilendim bu enfes cümleden… Hatta hayatım değişti aniden!
Başkalarının yerine utanma kotam doldu maalesef. Bu kepazeliği ve bu piç lisanı çok “creative” bulacaklar çıkacaktır şüphesiz reklam sektöründe… Bırakın, ilişmeyin.
İşte tam da bu ilandaki zavallı diliniz sebebiyle deyimleri, ikilemeleri yerli yerinde kullanamıyorsunuz! TVC’leriniz ortada!
The sapır the sapır dökülüyor the Turkcheniz!
Haa, ben bir “Persona” bilirim, o da Ingmar Bergman’ındır, bunu bilsin insanlar!

Yorum bırakın