“Nasihat, görgü kuralları, eğitim ve ahlâk, ilimler, meslekler, devlet adamları ve görevleri hakkında bilgi veren Ḳābûsnâme, Nizâmülmülk’ün Siyâsetnâme’siyle aynı çağda yazılmıştır ve Farsça nesrin seçkin örneklerinden biridir.”
Monthly Archives: Eylül 2019
Tünzalə Hanım’dan enfes bir jazz-ilâhî: “Bir kızın ancak bilgidir, temizliktir ziyneti”
— Kuzum, yavrum! Adın nedir?
— Gülbahar.
— Peki, senin anan, baban var mı?
— Var.
— Nasıl, zengin midir baban?
— Evet, zengin, beyzâde…
— Öyle ise giydiğin giyim niçin böyle sade?
Yok mu senin incilerin, altın bileziklerin?
Söyle, yavrum! Hiç sıkılma…
— Var efendim, var… lâkin muallimim söyler, onların yok kıymeti…
Bir kızın ancak bilgidir, temizliktir ziyneti.
— Bu dünyada senin en çok sevdiğin kimdir, kuzum?
— En çok sevdiğim ilki Allah, yeri göğü, insanları halk eyler.
— Sonra kimler?
— O’nun gönderdiği elçiler.
— Başka sevdiklerin nasıl, yok mu?
— Var.
— Kimdir onlar?
Anam, babam, muallimim, bir de bütün insanlar…
Hüseyin Cavid
Hangisi “akılalmaz”?

“Seri katil” için meşhuuur TDK şu tanımı vermiş: “Aynı tarzda ve çok sayıda cinayet işleyen kimse”
Pekâlâ, şu “seri tacizci” ne demek oluyor? “13 yaşındaki kız çocuğu A.G.’yi birden fazla cinsel istismara uğratan” insan kılıklı şeye verilen unvan “seri tacizci”!
“Akıl almaz” olan o kadar çok husus var ki! Bi’ kere “akılalmaz” değil! Zannederim “çakaralmaz” ile karıştırılıyor; “çakaralmaz” bitişik, “akıl almaz” ayrı, tamam mı?
Tecavüzcünün eylemini hafifleten, “terbiye eden” kelimeler, sözler asıl “akıl almaz” olan… “Birden fazla cinsel istismar” nedir yahu?! 13 yaşındaki bir kız çocuğuna defalarca tecavüz edilmiş düpedüz ve bu eylem de “cinsel istismar” peçesiyle, dalga geçer gibi “seri katil” unvanıyla pazarlanıyor! “Akıl almaz” gerçekten!
“Akıl almaz”lığın şahikası ise mahkemenin bu tecavüzcü için “tutuklanmasına gerek yok” kararı! “Akıl almaz” gerçekten, çok “akıl almaz”!
Türkçe notları: Hatalar üst üste maşallah!

Ömrüm vefa ettiği müddetçe yazacağım: “Hoşgeldiniz” değil, “hoş geldiniz”! Facebook’un Türkçe Bilgisi’nde yıllar yılı yazdık da n’oldu? Hiç. Pes etmek yok, düzeltmeye devam…
Unutmadan… “KOCAELİ’YE” de değil, “KOCAELİ’NE”! Aaah ah!
