Yok, vallahi biz adam olmayız! Biz “çılgın Türkler”, bir türlü dağıtımı sağlanamayan “corona savar” cerrahi maskeye de motosiklet kullanırken sol kola geçirilen kaska yaptığımızı yaptık! Rengârenk cerrahi maskeleri çene altına çekerek salına salına dolaşan dolaşana maşallah!
Bir şeyi aslî unsurundan farklı alanlarda, amaçlarda kullanmayı marifet mi zannediyoruz ne! Güneş gözlükleri? Yaz mevsiminin vazgeçilmez bir aksesuarıdır o da ne de olsa! Seküler hanımlar, saçlarını toplamak veya cool görünmek için eşek yükü para döktükleri güneş gözlüklerine taç muamelesi yapar da “kapalı” uyur mu? “Kapalı uyuma” bir Yiğit Özgür karikatürüdür ki türünün en iyileri arasına girip “efsane” mertebesine yükselmiştir, “Yüksel ki yerin bu yer değildir/Dünyaya gelmek hüner değildir” diyen Namık Kemal’i pek de hatırlamayan yeni nesillerce… E, “kapalı”lar da güneş gözlüğünü türbanlarının mütemmim cüzü eylerler…
Sürü psikolojisine yabancı sayılmayız, sürü bağışıklığına da gidiyoruz millî birlik ve beraberlik ruhuyla koşa koşa, coşa coşa Nurhan Damcıoğlu’nu unuta unuta… Cerrahi maskenin yıkamaya elverişli olanı veya tek kullanımlık olanı, ne takarsanız takın; fakat sokaklarda çenenizin altında maskeniz, başınızın tepesinde güneş gözlüğünüzle dolaşıp durmayın Allah aşkına! İlkinde zararlı çıkan hem siz olursunuz hem topluma zarar verirsiniz, diğerinde gözlüğünüzün hassas sap ayarını rayından çıkarıp cânım çerçevenizi mahvedersiniz… Zaten Persol veya Etnia kullanan biri de güneş gözlüğüne taç muamelesi yapmaz kolay kolay!


Yorum bırakın