
Tansaş’ın bir vakitler faaliyet gösterdiği İstanbul-Bahariye’deki yerinde Asuman adında bir mekân açıldığını görmüştüm yıllar önce. Kapısında da bi’ kuyruk, sormayın gitsin! Hafta sonlarının klasik görüntüsüydü. Sosyal medya neslinin yılmaz neferleri daha kuyrukta “selfie” mesaisine başlarlardı. Yemek için kuyruğa girmekten hiç hazzetmemişimdir. Ne kadar merak etsem de bu çikolatacı dükkânına adım atmadım.
Covid-19 dünyamızı işgal etmeden evvel Akasya’daki şubelerinde kuyruk yoktu. Girip bir tadım yapayım dedim. Özenli, temiz bir mekân. Halk “gurme”si değilim. Şikemperver de sayılmam. Tatlı analizi yapmaya mezun değilim kısacası. Şu var ki gidilebilir, çikolata menüsünden damak tadınıza göre seçim yapılabilir. Eh, bi’ miktar “ambiyans”a da para ödüyorsunuz. 1-2 liraya da çay var, 5 liraya da…
Dedim ya, belli bir kalite hissiyatı var. Su şişeleri cam, peçeteler recyclable ve mekânın ruhuna uygun düşeceği sözler de yazılmış o peçetelere… Ben de bi’ sivrilik (peki, kıllık da kabulüm) yapıp not düştüm o peçeteye… Yolum düştüğünde bakacağım; sizce düzeltmişler midir?
Yorum bırakın