Çin işi, cin işi!

İstanbul’un pek çok semtinde, neredeyse adım başı tesadüf ettiğimiz “ne alırsan 1 TL”lik pek çok mağaza vardı bir vakitler. Şimdilerde de var ama eskiden olduğu kadar rağbet görmüyor. Çocukların oyuncak cennetiydi bu dükkânlar. 1 TL’ye “envai çeşit” oyuncak alabilmenin mutluluğu, lunapark hazzı vardı oralarda. Ucuz plastikten mamul tabancalar, bebekler, otomobiller… Dikkatli ebeveynler (toprağın bol olsun John Wayne), bu oyuncakların ne malı olduğuna bakmayı ihmal etmezlerdi. “Made in China” ibaresi midelerini bulandırsa da, hayat şartlarının zorluğu sebebiyle ses çıkarılmazdı. Ancak, bu ucuz oyuncakların petrokimyasal yan etkilerinin uzun vadeli zararları göz önüne serilince, işler değişti hemen hemen her ülkede.

Özellikle ABD’de milyonlarca Çin malı oyuncağın toplatılmasının ardından, prestiji yerle bir olan Çin, tüketicilere ulaşıvermenin bir yolunu “Çin” gibi bir etiketlemeyle buldu. Çin malı ürünler, “Made in ChinayerineMade in PRC(People’s Republic of China – Çin Halk Cumhuriyeti) ibaresiyle satışa sunuluyor artık! Büyük beyaz eşya markalarının, alt markalarında da bu “Çin işi” etiketlere rastlamaktayız. Bu vesileyle, PeReJa Limon Kolonyası’nın nostaljik kokusunu da, şişesine de bir selam göndermek isterim.


Yorum bırakın