Hakiki “Aşk-ı Memnu”dan çekin ellerinizi!

Yatıyoruz kalkıyoruz hâlâ “Aşk-ı Memnu” adıyla yutturulmaya çalışılan, bir burjuva ailesinde cereyan eden “yasak aşk” hikâyesini ve “Finalini” konuşmaya, okumaya, arama motorlarında sörf yapmaya devam ediyoruz. Vaktimiz de çok maşallah!

Bir web sitesi anket düzenlemiş. Alıntılıyorum: “Aşk-ı Memnu’nun Finalini Beğendiniz mi? Dizinin finalinin kitaba bağlı kalınarak yapılması sizi tatmin etti mi?” Tipik bir “nerem doğru ki” durumuyla karşı karşıyayız. Cehaletin bu kaba saba, yılışık, had bilmez hükümranlığı elbet bir gün bitecek. Elbet bir gün “iyi”, “kötü”yü de “vasat”ı da kovacaktır. Ümit etmek masrafsız!

Ağzımızı şimdi bozmayacağız da ne zaman bozacağız? Anladıkları dilden: Be hey cahil cühela takımı, Hizmet gazetesindeki bir makalesinde, üstat Halid Ziya; “Evet, hakikiyyunu hayaliyyuna tercih ederiz.” yazmıştır. Onların senarist olarak, sizlerin de anket düzenleyiciler olarak hayal gücü epey gelişmiş anlaşılan.

“Hakiki” Aşk-ı Memnu’da Bihter, BEHLÜL’ÜN KARŞISINDA İNTİHAR ETMEMİŞTİR! Behlül’ün Nihal’le evlenmesini kendine yediremez, bunu kabul edemez Bihter. Nihal’in, Behlül ile Bihter’in arasında geçen tartışmayı duymasıyla her şey ortaya çıkar. Behlül yalıdan kaçarken, Bihter de kalbine doğrulttuğu silahla intihar eder. Yani, ortada öyle dramatik, arabesk bir “intihar sahnesi” falan yoktur.

Çekin manikürlü ellerinizi! Halid Ziya’yı da Aşk-ı Memnu’yu da rahat bırakın artık!


Yorum bırakın