Aylar önce, herkesin ailesinde rastlayabileceği “eski zaman kadını” tanımına uygun haliyle, kimi zaman bir lise öğretmeni gibi döpiyesiyle göründü ilkin gazetelerde. Daha sonra televizyon kanalları da keşfetti Canan Efendigil Karatay’ı. Soyadını verdiği diyet kitabıyla batı tipi diyet listeleriyle gününü gün eden diyetisyenlerin tahtlarını fena halde salladı. Karatay Diyeti pek tuttu. Türkiye’ye özgü tariflerle kotarılmış, soru-cevap tekniğiyle de rahat bir okuma sunmasıyla beklentilerin üstünde bir satış rakamına ulaştı Karatay Diyeti. Pek çok erkeğin aklına Nefise Karatay geldiyse de yutkuna yutkuna Canan teyzemizin glisemik indeksi düşük gıdalarına tornistan ettiler.
Dukan Diyeti, Gİ Diyeti, Taş Devri Diyeti, Kozmik Deoks, 17 Gün Diyeti, Dönüşüm Diyeti vs. vs. Kan gruplarına göre diyet, göz rengine göre diyet derken şimdi de Alkali Diyet çıkmış! Fırsat bu fırsat! Ucuz pazarlama taktikleri… Bikini mevsimine ne kaldı şunun şurasında! Tutar mı? Başıboş gezen ceylan çoook!
Mevlânâ da sömürüldükçe sömürülen tasavvufî bir değerimizdir. Herkes kendi meşrebine göre yorumlamıştır Mesnevî’sindeki metaforik hikâyeleri. Hatta yorumun ötesine geçenler de olmuştur. Nevzat Bey de icra ettiği mesleğin bir terimini büyük üstadın yanına yerleştirip şansını denemek istemiştir. Tutar mı? Ben tutmam. Mesnevî’den aktardığı hikâyeleri günümüze adapte ederek “terapi”lemeye çalışıyor halkı. Bir nev’i hizmettir. Psikayatriste gidebilmek için vergi rekortmenleri listesine giremiyorsanız, bir dizi seansın bedelini ödemeniz epey zor olacaktır. Asgari ücretli ise çözümü çoktan buldu: Tribün terapi. Tribülansa girenler, karakolda ayna var mı, yok mu bilmiyorlar. El salla, el salla, MOBESE’ye el salla! Bu kitap da Mevlânâ rüzgârından faydalanma gayesini güden bir çalışmadır. Bir düşünün. Sinan Yağmur adlı bey de büyük mutasavvıf Mevlânâ sayesinde “en çok kazanan yazarlar” listesindedir. Esas Mevlânâ “uzmanı” Mrs. Shafak’tır antrparantez. Atın hepsini bir köşeye ve Şefik Can okuyun. Şefik Can candır!
Kırk Oda ile tanıdığım Murathan Mungan ise taşradan Unkapanı’na kaset çıkarmaya gelen piyanist-şantör edasıyla poz vermiş ya… Onu bu pozu vermeye ikna etmişler ya… Cidden hazin. Miles & Smiles kredi kartı pazarlamaya çalışan Mrs. Shafak’ın İskender pozu neyse bu da o indimde. Murathan Mungan, Mrs. Shafak’a nazaran “edebiyatçı”dır da… Bu poz… Hiç olmamış.
25 May 2012 at 5:31 PM
alkali diyeti okumanizi oneririm
25 May 2012 at 7:08 PM
Önerinizi not defterime kaydettim. Teşekkürler.