Şiir herkese tanıdıktır; herkesin bildiğidir. Kırgının fısıltısı, öfkelinin haykırışıdır. Şair de Fuzûlî’nin dediği gibi yoksul bir hükümdar, görkemli bir yoksul olabilir.
Tehlike anında kurtarıcıdır şiir. Karanlıkta birbirini yitirenler, yine birbirlerini bulmak için “Sese gel!” diye bağırırlar… Karanlık dönemlerde insanlığın kendini bulması için “Şiire gel!” diye bağırılmalıdır… Aydınlık dönemlerde ise zaten şiire gelinmiş demektir.
Bazı durumlarda ve bazı ülkelerde şöyle bir uyarıya gerek duyuluyor: “Dikkat! Lütfen şairleri ezmeyiniz!”
Şiir yazanların çokluğundan tedirgin olmamalı; şiir okumayanların çoğalmasından korkmalı.
Şiir para getirmez doğal olarak; ama bu yargı şiir para etmez demek değildir. Belki de bunun ayırdında olunmadığı için şiiri ve şiirini yitirmekte olan bir dünyada yaşadığımız söylenebilir ama bu şiirin yok olduğunu göstermez.
Unutmayalım ki şiir de bütün sanatlar gibi insanın en eski yoldaşı, insanlığın en eski verimidir. Dünya durdukça şiir de var olacak sürüp gidecektir.
Dağlarca’ya bir göndermeyle noktalayalım sözü:
Duyuyor musunuz? Birileri “Şiire gel!” diye seslenip duruyor.
***
Sevgililer Günü için büyük gürültü koparan allı güllü medyamız Dünya Şiir Günü için pek sus pus niyeyse! Her Türk asker doğduğu kadar, “şair” de doğar! Posta’lara mostalara gönderilen şiirler, internet çöplüğünde bozuk Türkçeli dizeler, berbat imlâlı mısralar sosyal medya adı verilen dijital dedikodu kazanında oradan oraya paylaşılıp dururken Dünya Şiir Günü’nde bu ölümüne sessizlik niye?
Üsteki bildiriyi kaleme alan Eray Canberk, 2013 PEN Şiir Ödülü’ne de layık görüldü. Haber vermiş olayım.
Yaşasın Dünya Şiir Günü!
21 Mar 2013 at 3:22 PM
Kimse kutlamazsa biz kutlarız..
Keşke o güzelliği, inceliği tadabilse, farkında olsa herkes..
Keşke şiir tadında yaşansa ömürler, nefesler yettiğince..
21 Mar 2013 at 4:42 PM
Göğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Turgut Uyar. İnsan. Şair. Tomris. O da Uyar. Ustasıydı acemilik. Ustasıyız acemiliklerin.