“Yeni kitabımı İngilizce yazmamın birincil sebebi, hikayenin kafamda, zihnimde ve kimyamda İngilizce şekillenmiş olması. Ne zaman ki İngilizce rüya görmeye başladım, İngilizce yazmaya başladım. Tıpkı çocukluğumda İspanya’da yaşarken İspanyolca yazdığım gibi.”
Bu arada görseldeki “yayın gurubu”na kitakse! Büyük fenomen Ajdar der ki: Grup olalım grup/Öptüm seni şap şup
20 Kas 2014 at 1:21 PM
Anadilleri olmamasına rağmen Conrad ve Nabokov’un bazı eserleri İngilizce yazılmış en önemli kitaplar arasındadır. Bu iki yazarların bazı eserleri bu dile yazılmış güzelleme niteliğinde eserlerdir. Oyunlarla, sürpizerle doludur, her ikisinin kendileri için yabancı dilde yazmış oldukları eserlerin başka dile tam çevirisini yapmak ne yazık ki mümkün değildir. Dilde yapılan oyunlar en yi niyetli çeviri teşebbslerinde dahi kaybolur. Mamafih Sayın Şafak’ın ingilizce kaleme aldığı eserlerde ana dili İngilizce olmayan birisinin kalemi sürekli sezilmekte, dolaylı ifadeler laf kalabalığına yol açmakta ve ifade beceriksizlikleri okuru metinden uzaklaştırmaktadır. Kendisi bu durumunun farkında olmalı ki, Londra kafeteryalarında hayat memat meselesi yaşar pozlarında lap top klavyesi tıkırdatmaktadır.
20 Kas 2014 at 2:47 PM
Katkınız için teşekkür ederim. Şu cümlenize bayıldım: “Londra kafeteryalarında hayat memat meselesi yaşar pozlarında lap top klavyesi tıkırdatmaktadır.” Dün seyrettiğim bir “kitap” programını ve Altay Öktem’in bir cümlesini tramplen yapıp “edebiyatta samimiyet” üzerine üç beş cümle yazacaktım, sizin katkınız tatlı bir tevafuk oldu.