Monthly Archives: Ocak 2021

Bir “Kabataş” kaç “Gülnaz Şırınga” ediyor Sevilay Yılman?

Dijitalde yayın yapan Gazete Pencere‘nin “Lomboz” adlı logosundan bile o “haber”in kurgulanmış bir metin olduğu aşikârken Özlem Gürses’in Gazete Pencere‘nin çok sıkı bir takipçisi olmadığı anlaşılıyor esasen.

Besbelli tufaya düşmüş Özlem Gürses. Halk TV’de çalıştığı için “istifa etmeli”, “gazeteciliği bırakmalı” oklarının hedefinde olması da “karşı cenah” merceğinden bakıldığında anlaşılır bir tavır; lâkin fazlasıyla uçlarda bir talep bu tabii ki. Zaytung havasındaki bir “haber”i gerçek zannetmesi hem dalgınlığını hem Gazete Pencere‘yi sıkı takip etmediğini gösterir Özlem Gürses’in. Ötesi “Kabataş” kurgusuna gıkı çıkmayanların utanmazlığıdır olsa olsa.


“MEDYAterapi”

Bi’ vakitler “BBC Türkçe”yi dinlerdim el radyosundan. Spikerler(imiz)in temiz Türkçesi kadar haberlerin veriliş tarzı, derli toplu sunulması, cıvıklığa prim tanınmaması da “BBC Türkçe”yi favori kanalım yapmıştı.

İşte o “BBC Türkçe”nin Türkçe Yayınlar Bölümü’nde farklı ses tonuyla (ve soyadıyla) dikkatimi çeken Zafer Arapkirli’nin (ki pazar günleri de Cumhuriyet‘e Londra izlenimlerini yazardı) KRT TV’de “Zafer Arapkirli ile MEDYAterapi” adlı programının resmen tiryakisi oldum.

Ulusal gazetelerin ilk sayfalarını aktardıktan sonra, köşe yazılarından seçtiklerini okuyup yorumlarken Ferhangi Şeyler‘e götürüyor beni Zafer Bey; özellikle “9/8 Ahmet” olarak basın camiasında haklı bir şöhrete ulaşan Ahmet Hakan Coşkun’un yazılarını okurken ayrı bir keyif içinde görebilirsiniz onu ve siz de bu keyfe ortak olabilirsiniz. Hafta içi, saat 11.00’de. İsmail Küçükkaya’dan, Can Ataklı’dan sıkılanlara birebir!


Keyser Sözde

Doç. H. Basri Yalçın için “sözde”nin anlamı: sanki, güya, sözüm ona


Deniz Bayramoğlu’na yakışmadı

Ağzı laf yapan, okumuş yazmış takımından bir spikerdir Deniz Bayramoğlu. Kanaatimce attan inip eşeğe binmiştir. CNN Türk’te haberleri sunarken Kanal D’nin “ana haber”ine geçmek irtifa kaybıdır. O kadar ki en kıytırık “haber”leri birkaç kademe yükseltip gerçek bir haber mertebesine çıkarmak için o sade suya tirit haberlerin öncesinde epey bir mesai harcıyor. İnsan üzülüyor tabii, her neyse.

Üzgün İnsandan Özgür İnsana adlı kitaba da omuz atan birinin nal gibi “HOŞÇAKAL MÜDÜRÜM”e cevaz vermemesi beklenirdi. Kasıla kasıla Hikmet Karagöz’ün vefat haberini sunması… ne bileyim… olmadı, yakışmadı.


Seyreltilmiş Türkçe

Not: Seyreltilen bir kelimedir “mekan”; “mekân” elbette.


“Biz de” varız!


Dilinize… Aaah katkılar, şu “olumlu katkılar”!

16 Nisan 2020’de yazdıklarımı üstteki linki açıp okuyabilirsiniz. Geçen haftalarda ise Bundle tesmiye edilen bir şeytan icadında şu yazıya denk geldim.

Cümleye dikkat buyurun lütfen: “Ayrıca hareketsiz kalmanıza yol açarak ayrıca mutsuzluğunuza katkıda bulunuyor.”

2 (iki) adet “ayrıca” fevkalâdenin de fevkinde, ki anlam pekişmesi sağlanmış. “Mutsuzluğa katkıda bulunmak” ise anlatımın modernliğinin “ayrıca” altını çiziyor. Ondan sonra bu rezillik yaygınlaşa yaygınlaşa “doğru” kabul edilip her tür mecraya sıçrayıp Türkçenin ortalık yerine sıçıyor. Pirincin taşını ayıklamak da bu fakire düşüyor!


Abi, valla işi bilmiyon sen.


Bir millet ki…


Yapma Miles, senin yanında Boris’in esamisi okunmaz!