“Yapım kalitesi, sinematografi, Protagonist akılda kalıcı ‘yerel’ karakterler, klişe hikayelerden tavşan çıkartabilme yaratıcılığı ve repliklerde üretilebilen popüler kültür dili açısından Cem Yılmaz sinemasının bir kısmı gelecekte etnografya belgeseli niteliğindedir. Evrensellik?” diye bir tweet atmış 7 Mart 2021’de Ceyhun C. Canbazoğlu.
Cem Yılmaz da bu tweet’e aynen şöyle cevap vermiş: “Evrenselliği sana bahşettim.Hemen çalışmalara başla.Ceyhun Ezberoğlu.”
Cem Yılmaz’ın bu cevabına hayranları 139 adet cevapla destek vermiş, C. Yılmaz filmlerini eleştirme “hadsizliğini” yapan C. C. Canbazoğlu da o çok iyi bildiğimiz sosyal medya lincine mâruz kalmış. Ne entelliği kalmış ne davarlığı… Sosyal medya adı verilen bu değneksiz köyde yer almamakta ne kadar haklı olduğumu bir kez daha gördüm. 43 retweet yapılmış, 2,3 B de “kalp” bırakılmış.
Post-modern bir “şeyh-mürit” ilişkisidir iliklerimize kadar işleyen, bu “tweet” muharebesinde gördüğümüz. Cem Yılmaz’ın filmlerine zinhar laf edilemez, eleştirilemez! Niye? Ki bu satırları Cem Yılmaz’ın stand-up gösterilerini defalarca seyretmiş, zekice esprilerine karın kası felç olacak kadar gülmüş, filmlerini keyifle seyretmiş biri yazıyor, dikkatlerden kaçmasın. Kim ki sanatın bir dalında üretim yapar, o kişi eleştirilmeyi de göze alır, almalıdır. Ötesi kibirdir.
Bu memlekette entelektüel birikime kanlı, gözü dönmüş bir öfke var! Efendim, niçin “protagonist” demişmiş? Sana mı soracağız zihin dünyamızdaki bir fikri yazıya dökerken kullanacağımız kelimeleri? Eleştirmek suç, bir de eleştirilen sanatçının hayranlarının kültürel birikimlerini gözeten “light” bir üslup kullanacağız! Başka bir arzunuz var mıydı? Sorsanız bu Cem Yılmaz müritlerine, hepsi de sapına kadar demokrattırlar! Sevsinler, canlarım benim!
Bu memlekette riyakârlık kapalı gişedir! Herkes işine nasıl geliyorsa öyle konumlanır, ötesi boş laf! C. C. Canbazoğlu, C. Yılmaz’ın filmlerindeki “evrensel” dokunuşu eksik bulmuş olabilir. İran sinemasının “baba” yönetmenlerinin filmlerinden yerellik fışkırır; fakat evrenseldir. C. Yılmaz’ın komedi anlayışı fazlasıyla “yerel”dir ve bu “yerel”likle evrensel ölçekte sinematografik başarı kazanması mucizedir.
Cem Yılmaz’ın yıllardan beri devam eden “stand-up”ları başarılıdır. Bazı filmlerindeki oyunculuğu da çok iyidir, iyi bir oyunculuk hamuru vardır. Bütün bunlara rağmen Cem Yılmaz ELEŞTİRİLEMEZ bir tanrı değildir! Ki pek çok insan kendi meşrebine göre kâinatın bir yaratıcısı olup olmadığından başlayıp o “yaratıcı”yı eleştirebilmektedir de… CMYLMZ’nin bu dokunulmazlığının kaynağı nedir? En ufak ve edepli eleştiriye bu tahammülsüzlük niyedir? Kim ki icra ettiği sanatta tanrılaştırılır, tehlike de o anda başlar.
Yorum bırakın