Category Archives: Uncategorized

Eşek arısı: “Bilet” ne demek?

 

TDK’den “bilet” tanımı: Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge.

Şimdi sormazlar mı adama bu neyin nesi diye? “Sıra numarası” yazmayı akıl edemeyen bir banka… Sanki “üç film birden” oynuyor!


Eşek arısı: Ne yardan geçerim ne serden

 

Tekrarlı bağlaçlarda (ne… ne…) yüklem her zaman olumlu olur: “bold pilot, ne o annenin ne o babanın atıydı…”


Eşek arısı: “Sana özgür ayrılacalık”

 

Hem “özgü” ile “özgür” arasındaki farkı bilmeyeceksin hem “ayrıcalık”ı doğru yazıp yazmadığını kontrol etmeyeceksin, sonra da “maksimum konfor” gibi ucuzluklar yapacaksın… Aferin size aferin!


Gecikmiş bir teşekkür: Hüseyin Alemdar’a çok teşekkür ederim.

“Yas’ın adı İzzet Yasar!–” başlıklı yazısında, 3 Aralık 2018’de şöyle yazmış şair ve düzeltmen Hüseyin Alemdar: “Ajanslar şairlere göre değil. Böyle demişken ajans sahibi ya da ajans ortağı yığınlarca şairimiz oldu; Onat Kutlar’dan Seyhan Erözçelik’e, Ersin Salman’dan Vural Bahadır Bayrıl’a, Hulki Aktunç’tan Oğuzhan Akay’a bir onlarca şair reklamcı. Kulakları çınlasın, reklam sektörünün en çilekeş ve dikkatli düzeltmeni Adnan Algın reklama bulaşmış şairler üzerine enfes bir antoloji de kotardıydı.”

Eylül 2009’da da şu cümleleri layık görmüş bu fakire: “Algın, tıpkı benim gibi dizilerdeki bu kirlenmenin yoğun yaşandığı reklam sektöründe, gözlerini (sadece onları!) kapitalizme feda ederek yaşayan onurlu ve işini de çok büyük bir titizlikle yapan bir arkadaşım.”

Dünya kadar vefasızlığın yaşandığı reklam sektöründe bu kabil bir kadirşinaslık, vefa örneği beni hem şaşırttı hem duygulandırdı. Oğuzhan Akay örneği ortada ne de olsa! Hüseyin Alemdar’a çok teşekkür ederim.

Övgülerine layık olabilseydim keşke. Elbette “en dikkatli düzeltmen” değilim. Kendi söküğümü dikemediğim anlarda saçımı başımı nasıl yolduğumu çok iyi bilirim. İşimi büyük bir titizlikle yapmaya gayret ediyorum sadece ve gözlerim gördüğü müddetçe yapmaya devam edeceğim.

 


Filler hatırlar…


Ondan sonra uğraş dur ismini düzeltmek için “nufüs” dairelerinde…


Karaköy’de sandviç yemek epey lüks!

Bu paketin içinden çıkan soğuk sandviç içeriğini yazayım: İki dilim beyaz peynir (tel yardımıyla dört parçaya çıkartıldı), iki dilim eski kaşar, çeyrek hıyar, 5 adet biberli yeşil zeytin, 6 adet siyah zeytin.

Fiyat: 17,50 TL

Eklemek gerek: Namlı Gourmet’nin de pek farkı yok. Arap turistlere yönelik fiyat politikası biz beyazları ve dahi beyaz yakalıları yaka silktirme noktasına getirmiş vaziyette. Durum vahim Vahi ağabey.

 


Biliyorum, farkındayım ve…

“Şiir kitabı çıkarmak, kuyuya bir gül atıp yankısını beklemek gibidir.”

Jorge Luis Borges


Tarkovsky buyuruyor ki…

“Bir kez ilkelerine ihanet eden, hayata karşı bir daha lekesiz tavır alamaz.”

 


Kabak tadı: Emre Aydın mı Peak’ten, Peak mi Emre Aydın’dan?