“Abla S., 5’inci sınıftayken tecavüze uğradı. Korkudan sesini çıkaramadı. Esnaf arasında kulaktan kulağa yayılan durumuyla birlikte tacizci ve tecavüzcü sayısı arttı. Hiçbir talebe ‘hayır’ diyecek gücü olmadı. 3 ile 5 TL arasında değişen para, çikolata, şeker ya da çubuk kraker karşılığında erkeklerle birlikte oldu. Kiminin bakkalı, kiminin dükkanının arka tarafına götürüldü. Geçen yıl okulu bırakmak zorunda kaldı.”
Yukarıdaki alıntı Gülden Aydın’ın Hürriyet gazetesindeki “Tecavüz Dayanışması” haberinden… Haberin tamamı insanlığın iflas bayrağı. Kanlı, simsiyah sperm lekeleriyle dolu bir bayrak… Kalbimiz yırtık, ruhumuz da… Bir yumruk iniyor böğrümüze… Anayasa tartışmaları, “derby” maçtaki hakem hataları, yerli yersiz tüm dişlerini gözümüze sokarcasına gülen kadının kiminle beraber olduğu, Bihter’i canlandıran kızın özel hayatı… Bana ne!
“3 ile 5 TL arasında değişen para, çikolata, şeker ya da çubuk kraker karşılığında erkeklerle birlikte oldu.” cümlesini okuduğumda un kurabiyesi gibi dağıldı kalbim. Bunun şiiri yazılmalı! Bu güzel kızın tırnak söken acısını hangimiz anlayabiliriz? Nasıl hissedebiliriz, bedenimize hükmetmeye çalışan, bedenimize girmeye çalışan paslı dikenli tellerle sarmalanmış kapkara bir organın hayatımızı kanatacağı o ânı? Sen şiirsin güzel kardeşim! Senin bedenin tertemiz bir şiirdir! Tertemizsin sen! Kirliyiz hepimiz artık!