Hay, horozuna gıravat taktığımının! Vahi Öz amcamızın da ruhu şâd olsun. Ne Burcu’ymuş be birader! Hatta ne Burcu Esmersoy’muş yahu! “Yamalı Poğaça”ya damlayanların (üzgünüm ama) pek çoğu “Burcu Esmersoy, burcu esmersoy frikik/leri, Burcu bacak, Burcu Esmersoy etek” vb. nezih sözcüklerle internet adı verilen şeytan icadını hormonal emellerine alet ediyorlar mel mel! Peki, Mel Brooks bu işe bozulur mu? Ruhu duymaz.
Reklam veren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin ferasetlerine de melon şapkalarımdan bir düzine çıkartıyorum. Kabul buyursunlar rica edeceğim. Bu nasıl bir ufuksuzluktur ve bu nasıl bir marka yönetimidir ki (zinhar “en, ti, vi” değil) NTV’nin spor spikerliğinden ayrıldıktan sonra önüne konulan her meblağa (hatırım için interneti bir de sözlük amaçlı kullanın canım) balıklama atlayan Kâmile Burcu Esmersoy “marka yüzü” seçilip durur, aklım havsalam almıyor. Ayıp olacak ama koccaman bir “YUH” çekmek can simidime de epey iyi gelecek hani: YUH!
“Markafoni”nin de “yüzü” olmuş Burcu Esmersoy! Canlarım benim ya! “Marka yüzü” denilen şey “biriciktir” evlatlarım! Hani sizler nasıl diyorsunuz… Aaam, “unique” yani! Her reklam veren, Burcu Esmersoy’un kapısını çalıp duruyor. O da akıllı kadın tabii. Alır parasını, yapar reklamını… Bu “marka yüzü” teranesinden kârlı çıkan sadece Burcu Esmersoy’dur. Markayı “doğru yüz” ile pazarlamaya eyvallah da… Bu işin cılkı çıktı artık! “Ünlü yüz”ün ürünle bütünleşmesi nasıl sonuçlanıyor? “Ürün” ile “marka yüzü” bire bir özdeşleşebiliyor mu? Efendim?
Son zamanların en iyi “marka yüzü” çalışması Cem Yılmaz’da ortaya çıkıyor. Türk Telekom=Cem Yılmaz. Peki, bana söyler misiniz Burcu Esmersoy= ? Efendim? Ne? Zahmet etmeyin, ben size hangi markaların “yüzü” olduğunu sevabına yazıvereyim: Domino’s Pizza, Shell, tivibu, SEAT, Vakıfbank ve son olarak Markafoni… Hatırlayamadıklarım olabilir, onu da sizler tamamlayın lütfen. Buna “marka yüzü” değil, “marka yüzsüzlüğü” denilebilir olsa olsa!
Ne oldu o kallavî tatsız tuzsuz “pazarlama iletişimi” kitaplarınıza, olur olmaz dilinize dolayıp durduğunuz “farkındalık” ucubeliklerinize, Kotler’inize, David A. Aaker’ınıza? Ha, ne oldu? Bu kadar cacıklık olur mu bre? Aynı zırtapozluğu Müslüm Gürses’i de farklı markalar için kullanarak yaptınız! Kezâ Seda Sayan, Kıvanç Tatlıtuğ… Hem Yedigün hem Mavi! Ne ayak? Pardon, çanta, di mi? Paylaşılamayan bir “marka yüzü” de Erman Toroğlu idi. Dillere destan “otomosyon” telaffuzuyla kalplere nakşolmuş idi o da! Olmamış mıydı? Doğru tabii, ha “otomosyon” olmuş ha “otomasyon”, ne fark eder canım ya!
Hadi, reklam verenler beyin veremine tutulmuş… Peki, siz kalın kalın, okkalı “pazarlama iletişimi” kitaplarıyla gerdeğe girip “case”i finalize edenler… Peki, sizler nasıl oluyor da bu komediye “motor” deyip duruyorsunuz? Sizlerde mavra bol nasılsa, buna da güzelce kılıf dikersiniz nalları dikmeden. Ne derseniz deyin, benim için her sözünüz fasa fiso!
Bunca sözüme ördek nağmesi muamelesi yapılacağını da biliyorum. Sanal tarihe not düştüm hanımlar, beyler! Bu kadar “yüz”süzlüğü bir arada görmedi reklam sektörü, bunu da yazın bir kenara!
Bir sözüm de NTV ilgili ve yetkililerine: “Yaz Gecesi” adlı programı sundurduğunuz Burcu Hanım’ın çok beğendiğiniz bir karesini, NTV logosunun münasip bir yerine yerleştirin de tam olsun! Bu ne Burcu Esmersoy hayranlığıdır kardeşim! “Yaz Gecesi”nde ekranı ikiye bölüp konuğun yüzünü “fix”lerken, Burcu Hanım’ı gözlerimizin, oturma odalarımızın içine sokacak kadar “zoom”lamanız Burcu Hanım’ın “sözlükçü erkeg”lerce de tescillenen güzelliğinden (?) zom olduğunuzun bir işareti olmalı.
Kara kaşlı, sarı saçlı Burcu Esmersoy NTV’nin de “yüzü” olmalı. Yeter mi? Hayır! Anlı şanlı gazetelerimizin “arka sayfa güzeli” kabilinden her programa mini etekli konuk sunucu olarak katılmalı, NTV’nin kurnaz teknik masasının marifetiyle baldır bacak, frikik ve sarı saçlı kadın meraklısı güruhun ruhunu şenlendirecek açılarla, yakın plan çekimlerle vazifesini ifâ etmelidir.
Spor spikerliği, program sunuculuğu, reklam oyunculuğu Burcu Esmersoy’u kesmemiş. Kendi ifadesiyle; “komik kadın”mış. Pek çok dizi teklifi almış. Şimdi ise “sit-com”da oynayacakmış da oyunculuk dersleri alıyormuş. Yeter mi? Hayır! Haber program da sunsun. Oğuz Haksever out, Burcu Esmersoy in! Yeter mi? Hayır! 22.00 haberlerini de sunsun. Sonay Dikkaya out, Burcu Esmersoy in! Yeter mi? Hayır! Gökhan Abur tekrar plak yapsın. Hava durumunu da Burcu Esmersoy sunsun. Yeter mi? Hayır! Bölgelerin hava durumuna göre giyinip hava durumu sunuculuğunda “devrim” yapsın. Yeter mi? Hayır! Hayır! Hayır!
10 Nis 2012 at 5:54 AM
Haberimiz Milliyet.com’dan: “Şimdilerde ‘Survivor’ın sunuculuğunu yapan Esmersoy, yine bir reklam anlaşmasına imza attı. Güzel sunucu bu kez de Algida fruttare dondurmasının yüzü oldu. Esmersoy’un bu reklam filmi karşılığında 400 bin TL alacağı öğrenildi.”
Bravo! Bu “yüz” seçimini akıl edenlere 400.000 kere bravo! Bas, bas paraları Burcu’ya!
10 Tem 2021 at 8:54 PM
Reblogged this on Yamalı Poğaça and commented:
Katar merkezli QNB (Quatar National Bank) tarafından satın alınan Finansbank’ın “reklam yüzü” olarak Burcu Esmersoy seçilmiş ey halkım! “Q” adlı sözde “çok akıllı” cep asistanıyla elektrikli aracında konuşurken görüyoruz kendisini yüksek oyunculuk gücüyle… Burcu burcu “yüz”süzlük gırla! “Q” sende zerre akıl yok valla!