“KJ” nedir, bilen var mı? Spikerlerden duymuş olabilirsiniz. Reji ile kulaklık marifetiyle konuşurken “ka je’yi düzeltelim” falan derler. “KJ”; ekranın altında bazen sabit bazen akıp duran alt yazı… “Karakter Jeneratörü” yani. Okunurken “K”, “ka” diye okunur da “J”, “ja” diye okunmaz ne hikmetse!
TRT dahil olmak üzere, istisnasız, o çok afili “tematik” kanalların da “KJ”leri fecidir. TRT’nin “okul”luğu, “ekol”lüğü falan kalmamıştır artık. Hayatımızı kuşatan özensizlik, ciddiyetsizlik tabii ki özel televizyonları da saracaktı. Esasen bu kokuşmuş yapı buralarda üretilir ve ekranlardan kitlelere boca edilir olmuştur. Ah Ünsal Oskay, ruhun şâd olsun! Ünsal Oskay’ın kitaplarını okumayan iletişim şimşirlerinden ne bekleyebiliriz ki? Ne, Fatmagül’ün Suçu Ne‘nin yeni sezonu mu başlamış? Kuzey/Güney yıkılıyor muymuş? Vay anasını be! Peki, Garp Cephesi? Ne “gark”ı lan? Garp, dedik! “Hard” da değil! Hart to Hart vardı bir zamanlar. Ah Stefanie Powers!
Arapça “şâşaa” kelimesini cümle içinde kullanmış mıdır “KJ” operatörümüz? Her neyse. Osman okula başlamış, Aylin öldü mü? Ali n’apıcak kız? Cemile’deki talihe bak be anacım! “Parıltı/lı, parlak” anlamına gelen bu kelime yerine “gösterişli” yazılsa İMKB-100 kaç puan düşerdi? Peki ya, gecelik faiz? Açık deterjan ile açık pirinç fiyatlarını aşağı çeker miydi “şaşaa” yazmak?
Ya ya ya! Şa şa şa! Şâşaa şâşaa çok yaşa!
Yorum bırakın