Author Archives: adnanalgin

Spotify ve ben: “En Çok Dinlediğin Sanatçılar”


Polemik olsun, torba dolsun: Türk Edebiyatı mı, Türkçe Edebiyat mı?


Yamalı Poğaça, “tahsîsât-ı mestûre”den nemâlanmamaktadır.


Yamalı Poğaça’da “TRANS YAĞ YOKTUR!”


Özerhisar’ın “menşei”

gumrukrehberi.gov.tr, “Menşe, bir malın ekonomik milliyetidir. Menşe kavramı, bir malın taşıdığı ekonomik değerin, hangi ülkeye ait olduğunu ifade eder.” diyor.

Arapça “menşe” kelimesi, “bir şeyin ortaya çıktığı, meydana geldiği, neş’et ettiği yer, kök, kaynak, asıl” anlamına gelir ve çekim eki getirilerek “menşei” yazılmaz.

Ayran tercihim Özerhisar’dır. Tadıyla büyük büyük marketlerde satışa sunulan ayranlara fark atar da “Menşei Ülke” yazımıyla beni üzmüştür. Yeni partilerinde “Menşe Ülke: Türkiye” olarak düzeltecekler midir sizce?


Gelin çocuklar gelin: “iPhone 12 reklam müziği”, Gopher Mambo, Yma Sumac, Öztürk Serengil

Yetmişli yıllarda TRT’nin siyah-beyaz dünyasında bir program vardı: Magazin dünyasına dair yorumlarını serdettiği Seren Serengil’in rahmetli babası “kelaj” Öztürk Serengil’in sunuculuğunu üstlendiği, halka açık bir “yetenek” yarışmasıydı. Şimdinin “Yetenek Sizsiniz”i diyebiliriz “Gülünüz Güldürünüz”e. Eski futbolculardan, eski reklamcılardan falan oluşmazdı jürisi haa! Kimler mi vardı? Ali Sururi, Seyfi Dursunoğlu (nâm-ı diğer Huysuz Virjin), Mürüvvet Sim, Bedri Koraman, Kayhan Yıldızoğlu… İnsanın eli ayağı tutulacak cinsten dev bir kadroydu.

Hatta arama motorlarında biraz gezdiğinizde karşınıza Orhan Aydın adlı genci de çıkartacaktır tozlu video arşivleri… 1977 yılındaki hayvan taklitlerini gördüğünüzde “Bi’ yerlerden çıkarıcam yahu!” diyeceksiniz. Yazayım: 2011 tarihli Kolpaçino Bomba‘nın Nedim’idir karşınızdaki arkadaş! Tam bir “nereden nereye” hadisesi işte!

Konumuza dönelim. Zarafetin, beyefendiliğin henüz kaybolmadığı o siyah-beyaz yıllarda rahmetli Öztürk Serengil, “Gülünüz Güldürünüz”ün bitiminde bir şarkı ile veda ederdi “sayın seyirciler”ine… Peruk taktığı başında yumurta da kırardı… Tira bam bum, bam bum, bam bum derdik biz de aile fertlerinin cep telefonlarıyla akşamları hemhâl olmadığı evlerimizde… Tira bam bum! “Ciddi komik” Öztürk Serengil’in bu dublaj harikası dansını beklerdik heyecanla… Gülmekten çenelerimiz ağrırdı. Doyamazdık seyretmeye. O yıllarda “izlemezdik” zaten, seyrederdik âlemi!

Perulu Yma Sumac’ın beş oktavlık (sopranodur) muhteşem sesiyle yetmişli yıllarda tanışmıştık. Neredeyse 50 yıl sonra Apple, her yıl birkaç özellik ekleyip makyajladığı cep telefonlarından iPhone 12 modeli için çocukluğumuzun “Gülünüz Güldürünüz”üne ve dolayısıyla Yma Sumac’ına burnunu sokmuş. “Mambo Kraliçesi” Yma Sumac’ın akıllara durgunluk veren sesini duysun da sosyal medya nesli, son teknoloji marifetiyle kargalardan bülbül imal eden endüstrinin kimleri meşhur edip trilyoner ettiğini görsün. Tabii gözüne indirilen perdeleri aralayabilirse…


Allah lâyığınızı versin!


UGİ buna çok kızar, nedir bu virgüllü bağlaçlar!

Garanti BBVA, reklam harcamalarına çuvalla para döküyor, UGİ’li mugili pek bi’ teknolojik iletişim (!) çalışmaları yapıyor; fakat bağlaçtan önce virgül kullanılmayacağını bil-mi-yor!

Olmuyor UGİ, vallahi hiç olmuyor BBVA Garanti! Bi’ haber ver abilerine, ablalarına oldu mu UGİ?


“Teşbih” ile “tatbik”, Hürriyet gazetesi iyice bitik!

“65 yaş üstü için uygulanan sokak kısıtlaması 20 yaş altına da teşbih edilecek.”

Bu da diktikleri tüy: “Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmayacak devam edilecek.”

hurriyet.com.tr


Eeey çevirmenler, The Rambler sizi bekliyor!

“Hemen hemen herkes hayatının bir kısmını sahip olmadığı vasıfları teşhir etmeye çalışarak muhafaza edemeyeceği şeyler için alkış toplamak ister.”

Samuel Johnson, The Rambler